Raspberry Pi 5 ve UART

Raspberry Pi 4 ve öncesinde, UART üzerinden cihazlarla haberleşmek için "/boot/config.txt" dosyasında aşağıdaki satırı ekleyerek aktif edebiliyorduk.  enable_uart=1 Raspberry Pi 3 cihazımdaki sistemi Raspberry Pi 5 sisteme yükseltince, ntp için kullandığım UART üzerindeki GPS modülüm çalışmamaya başladı. PPS sinyali düzgün çalışırken, NEMA verisinin gelmediğini farkettim. Kalitesiz bir bağlantı üzerinde olduğum için ntp offset sapıtmaya başlamış. Raspberry Pi 5 ile büyük değişiklik yapılmış. Ana UART bir sokete taşındığından enable_uart ile sadece soketteki UART aktif oluyor. GPIO 14 - 15 üzerinden bağladığımız cihaza bağlanamıyoruz. GPIO 14 - 15 üzerindeki UART ı aktif hale getirmek için "/boot/config.txt" dosyasında aşağıdaki overlay'i kullandım. dtoverlay=uart0-pi5 Bu overlayı tanımladıktan sonra UART pinlerine bağladığım GPS modülünden veri almaya başladım.

Gelecekte Hava Çok Bulutlu

Yavaş yavaş 30 yıllık PC döneminin artık sonlarına mı geliyoruz? Artık günümüzde her yaptığımız işi neredeyse dijital ortamda gerçekleştiriyoruz. Günümüzde bilgisayarsız çalışan bir kurum yok. Günlük ofis içi ve dışı iletişimlerimiz, raporlarımız, dökümanlarımız, kurumsal intranet, kurumsal uygulamalar, bunlar günlük iş yaşamımızın ana bileşenleri oluşturuyor. Bunları gerçekleştirmek için bir PC ve bu işleri gerçekleştirmek için bir sürü uygulama kullanıyoruz.


HTML5 standardıyla web teknolojilerinin  iyice oturduğu şu günlerde, masaüstü uygulamarı ile aynı işlevselliği sağlayan web uygulamaları rahatlıkla yazılıyor.  Bu web uygulamaları masaüstü uygulamarını aratmıyor. Günlük işlerimiz için masaüstü uygulaması olarak büyük bir çoğunlukla bir browser kullanıyoruz. Kurumsal bir ortamda gerçekleştirilen işlerin tamamını bir browser üzerinden gerçekleştirebilmekteyiz. Masaüstü uygulaması olarak gerçekleştirdiğimiz işleri web üzerinden gerçekleştirebilmek için önümüzde hiç bir engel kalmadı.

Kurumsal firmaların 2000'lerde kullandığı intranetlerin kapsamını kurum içi kullanılan uygulamaları kapsayacak bir şekilde genişleterek, kurumun bütün iş akışını web üzerinden gerçekleştirmek artık günümüzde pekala mümkün birşey. Kapsamın bu şekilde genişletilmesinin ardından PC'nin görevi terminalliğe indirgenmektedir ve terminalin teknik özellikleri önemsiz kalmaktadır.

Bu dönüşüm, son taşları yerleştirdiğimizde tamamlanmış olacaktır. 




Donanım:
PC'nin 30 yıllık geçmişinde donanımı oldukça değişti. Bir sürü teknolojiye ev sahipliği yaptı ve günümüze kadar geldi. Web uygulamaları için donanım uzun bir süredir doygunluğunda olmakla beraber artık mobil cihazlar masaüstü performansını yakalamış durumda. Dolayısıyla eskiden ihtiyaçlara göre şekillendirilen donanımlar artık bütün ihtiyaçları rahatlıkla karşılayan paketler haline geldi. Marka ve model arasındaki farklar iyice önemsizleşti. Fiyatlarında hızlıca düşmesiyle beraber, eskiden sorun olan donanım farklılığı donanım tekilliğine doğru gitmektedir. Donanımların tekilliğe indirgenmesi IT bakım maliyetleri çok büyük ölçüde düşüren bir etken. Google ChromeBook ve ChromeBox çözümlerini donanım tekilliğini baz alan çözümlere örnek gösterilebilir.

Eski Uygulamalar:
Bazı kurumlar, iş akışının güvenilirliğini sağlamak için eskiden beri süregelen kendini kanıtlamış uygulamalarını kullanmak isteyebilirler. Bu uygulamaların bir kurumda var olması, uygulamayı web ortamına taşıyamadığımız için bir masaüstü sisteme gereksiniminin ortadan kalkmasına engel olmaktadır. Bu eski uygulamalarının istediği eski standartlar var ise mevcut makinelerin bu standartları destekleyecek şekilde ayarlanması kaçınılmaz olmaktadır. Bu durumda donanım seçenekleri de daralmakta ve ileride çıkabilecek sıkıntılara karşı kurumları savunmasız bırakabilmektedir. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için VMWare Desktop Virtualization teknolojisi ile beraber Ericom HMTL5 RDP istemcisi kullanılabilir. Bu şekilde kullanıcılara bir sanal makine ortamı tanımlanabilir ve kullanıcılar gelişmiş HTML5 arayüzü ile, normal masaüstü bilgisayarlarını kullanıyor gibi uygulamalarını kullanabilirler. Böylelikle yeniden yazmadan cloud ortamına geçirmesi imkansız olan uygulamaları basit bir çözümle neredeyse komik bir maliyetle cloud ortamına taşıyabilmekteyiz.

Üçüncü parti uygulamalar:
Kurumlar işleri gereği AutoCAD, Adobe Acrobat, MS Office, Photoshop gibi lisanslı masaüstü uygulamarına ihtiyaç duyabilirler. Bu uygulamaları web ortamında kullanamıyorum diyorsanız yanılıyorsunuz. Bütün büyük üreticiler, ürünlerinin web versiyonlarını çıkardı ve çıkaracaklar. Örneğin AutoCAD kullanıyorsanız, lisansı alıp cloud serverlarınza kurmanız yeterli olacaktır. İzin verdiğiniz kullanıcılar sistemlerine AutoCADkurma ihtiyacı duymadan, hemen kullanmaya başlayabilecekler. 

Ücret Politikaları:
Google'ın kurumlara makine başına aylık 25$ bir ücret karşılığında ChromeBook sağlaması, kaybolması ve bozulması halinde yenisiyle değiştirmesi ve bir yaşındaki donanımları yenisiyle değiştirmesi gibi opsiyonları sağlaması, bulut teknolojileriyle birleştirildiğinde kurumlar için eşsiz bir avantajı ortaya çıkarıyor. Bulut teknolojileri sayesinde verileriniz bulut üzerinde tutulduğundan makineye bağımlılığınız sıfıra indirgenmiş oluyor.

Java ve .NET:
Kurumların büyük bir çoğunluğu uygulamaları için popüler olan Java veya .NET kullanıyor. Nesne tabanlı programlamanın getirdiği avantajlar yazılan yazılımlarda sağlamlık açısından avantaj sağlıyor. Nesneye dayalı programlama metodolojisinin doğru uygulandığı uygulamalarda, bir uygulamayı web ortamına taşımak neredeyse maliyetsiz bir işlem haline geliyor. Java için YUI, GWT gibi bir sürü framework kullanılabiliyor. Dolayısıyla Java ve .NET sayesinde, mevcut uygulamaları, altyapıyı değiştirmeden kolayca web ortamına  taşıyabiliyorsunuz.

Bütün bunları bunları birleştirdiğimizde bir kurumun bütün hizmetlerini tamamen bulut teknolojisine taşıması artık minimum maliyetle gerçekleşebilmektedir. Peki neden bulut teknolojisine geçelim? Bulut teknolojisinin sağladığı bazı avantajları şu şekilde sıralayabiliriz; uygulamaların tek bir merkezden yönetimi, verilerin belli bir merkezde toplanması, heryerden erişebilirlik ve iş devamının lokasyon ve sistem bağımsız sağlanabilmesi.


Kurumların mevcut sistemlerini bulut teknolojisine taşıma maliyetlerinin düşmesine paralel olarak bulut teknolojilerinin getireceği yönetimsel verimliliğin karlılığa yansıması, bulut teknolojilerini daha da cazip yapmaktadır. Google tarafından sunulacak olan ChromeOS işletim sistemi, Google, Amazon ve Apple tarafından sağlanan cloud hizmetleri bu trendin ivmelenmesi için lokomotif görevini başarıyla getirecektir. Ofis içi kullanımda popülaritesi artan tablet cihazlar ise Cloud ortamının gelişmesi için ikincil momenti sağlayacaktır. Önümüzdeki üç-dört sene bulut teknolojisinin altın çağını yaşayacağı dönem olacaktır. Artık post-pc döneminin sonlarına geldik. Bakalım zaman ne gösterecek.

Yorumlarınızı bekliyorum..



ChromeOS Tanıtım Videosu



Ericom HTML 5 RDP Client Videosu
Geliştirme

Altyapı

Donanım
http://www.google.com/chromebook/

Uygulama
https://www.autocadws.com/
http://www.photoshop.com/tools?wf=editor
http://www.3dtin.com/
http://docs.google.com/

Comments

Popular posts from this blog

Akıllı Cyborg Orduları mı geliyor?

Raspberry Pi 5 ve UART

8GB ve üstü RAM olan sistemlerde performans